O gün han her zamanki gibi pek kalabalık değildi, hatta boş bile sayılabilirdi. İçeride sadece başında silindir şapka olan takım elbiseli bir iskelet ve üstü başı paçavra olan kirli saçlı ayyaş bir genç vardı. Hanın kapısı açılıp içeriye maskeli bir adam girdiğinin farkına bile varmadılar.
Yabancı sarı saçlıydı ve simsiyah giyinmişti. Yarısı siyah yarısı beyaz maskesinden yemyeşil gözleri gözüküyordu ve büyük bir gözlüğü başına yerleştirmişti. Adam sessizce iskeletin oturduğu masaya yaklaştı ve tam karşısına oturdu. İskelet boş gözleriyle adama baktı ve konuştu.
"Burası benim masam bayım. Lütfen başka yere oturun." dedi ve şapkasını çıkararak kibarca selam verdikten sonra tekrar giydi.
Maskeli adam, aniden iskeletin boynundan tuttu ve kafatasını yerinden çıkararak ayyaş gence fırlattı. Ayyaş genç son anda kafanın kendisine çarpmasını engelledi ve maskeli adama dönerek
"Sen manyyyak mısın ulaaa?!? O jey benim kafffama gelzeydi gözterirdim zana japkalı izkeleti it herifff" dedi sarhoş sesiyle. Maskeli adam ayyaş gencin üzerine atladı ve onu zemine yapıştırarak yüzüne konuştu
"Sen söyle bakalım ayyaş, ülke ne durumda?"Ayyaş genç korkmuş olacak ki hızlı hızlı anlatmaya başladı
"Jey ya, jimdi kıral var ya hani ona isyan yapçaklarmıj ijte. Bi de öteki hana ünlü büyüjüler gelmij."Maskeli
"Tamam" dedi ve ayyaşın üzerinden kalkarak kapıya yöneldi. Fırlattığı kafatası kapının kenarındaydı. Maskeli kafatasının üzerine basarak onu paramparça etti ve çıkıp gitti..